البحث

عبارات مقترحة:

الحق

كلمة (الحَقِّ) في اللغة تعني: الشيءَ الموجود حقيقةً.و(الحَقُّ)...

الكبير

كلمة (كبير) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل، وهي من الكِبَر الذي...

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

Ebu Hureyre -radıyallahu anh- merfu olarak rivayet ediyor: «Cihad etmeden, içinde cihad etme arzu ve niyeti de taşımadan ölen kimse, münafıklıktan bir şube üzere ölmüş olur.»

شرح الحديث :

Savaşmaya gücü yettiği halde, savaş yapmamış ve içinde cihad etme arzusu olmadığı bir halde eceli ona gelirse bunun anlamı, o erkek cihad etmek için istekli olmamış demektir. O kişide nifaktan bir şey var demektir. (Savaş yapmaya) istekli olmanın belirgin işaretlerinden biri de savaş aletini hazırlamaktır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: (Eğer savaşa çıkmak isteselerdi elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı.) Tevbe Suresi: 46. Ayet. «Münafıklıktan bir şube üzere ölmüş olur.» Sözü; yani türlerinden bir nifak üzere olur, yani kim bu hal üzere ölürse, münafıklara ve savaştan geri kalanlara daha çok benzer demektir. Kim bir topluluğa benzerse o kimse onlardandır. Her Müminin üzerine düşen cihad yapmaya niyet etmesidir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية