البحث

عبارات مقترحة:

العظيم

كلمة (عظيم) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وتعني اتصاف الشيء...

القريب

كلمة (قريب) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فاعل) من القرب، وهو خلاف...

الشافي

كلمة (الشافي) في اللغة اسم فاعل من الشفاء، وهو البرء من السقم،...

Enes -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle dedi: "Merru'z-Zahrân denilen yerde bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. İnsanlar onun arkasından koştular. Ben de ona yetişip yakaladım ve tavşanı Ebû Talha’ya getirdim. Onu kesti bir budunu veya kalçasını Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e gönderdi ve O'da bunu kabul etti."

شرح الحديث :

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ile ashabı seferdeyken Merru'z-Zahrân denilen yerde konakladılar. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ve ashabı fetih yılında burada konaklamıştır. Bir tavşanı ürkütüp kaçırmışlar ve insanlar, yakalamak için onun peşine takıldılar. Enes b. Mâlik -radıyallahu anh- o zaman gençliğinin baharında olduğu için insanları geçip tavşanı yakalamış ve onu alıp annesinin kocası olan Ebû Talha -radıyallahu anh-'a götürmüştür. Ebu Talha -radıyallahu anh-, tavşanı kesmiş ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e tavşanın kalça kısmından hediye etmiştir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu hediyeyi kabul etmiş ve yemiştir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية