البحث

عبارات مقترحة:

الرزاق

كلمة (الرزاق) في اللغة صيغة مبالغة من الرزق على وزن (فعّال)، تدل...

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

القدوس

كلمة (قُدُّوس) في اللغة صيغة مبالغة من القداسة، ومعناها في...

سورة سبأ - الآية 46 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿۞ قُلْ إِنَّمَا أَعِظُكُمْ بِوَاحِدَةٍ ۖ أَنْ تَقُومُوا لِلَّهِ مَثْنَىٰ وَفُرَادَىٰ ثُمَّ تَتَفَكَّرُوا ۚ مَا بِصَاحِبِكُمْ مِنْ جِنَّةٍ ۚ إِنْ هُوَ إِلَّا نَذِيرٌ لَكُمْ بَيْنَ يَدَيْ عَذَابٍ شَدِيدٍ﴾

التفسير

Ey Rasûl! O müşriklere de ki: "Ben sizlere bir hasleti işaret ediyor ve nasihat ediyorum ki, o nasihat sizin heva ve arzularınızdan arınmış bir şekilde Yüce Allah için ikişer ikişer yahut tek başınıza kalkmanız sonra da arkadaşınız Muhammed'in yaşantısı ve onun aklî, doğruluğu ve güvenilirliği hakkında düşünmenizdir ki bu; onun -sallallah aleyhi ve sellem- deli (cinli) olmadığını açıkça anlamanız içindir. Eğer sizler, Allah'a şirk koşmaktan tevbe etmezseniz; sizleri şiddetli azap ile uyaran bir peygamberden başkası değildir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم