البحث

عبارات مقترحة:

المقتدر

كلمة (المقتدر) في اللغة اسم فاعل من الفعل اقْتَدَر ومضارعه...

الواحد

كلمة (الواحد) في اللغة لها معنيان، أحدهما: أول العدد، والثاني:...

الحسيب

 (الحَسِيب) اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على أن اللهَ يكفي...

سورة إبراهيم - الآية 6 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَإِذْ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوْمِهِ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ أَنْجَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوءَ الْعَذَابِ وَيُذَبِّحُونَ أَبْنَاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَاءَكُمْ ۚ وَفِي ذَٰلِكُمْ بَلَاءٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظِيمٌ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Musa -aleyhisselam- Rabbinin emrine itaat edip kavmi olan İsrailoğulları'na Allah'ın bahşetmiş olduğu nimetlerini hatırlatarak, şöyle demişti: "Ey Kavmim! Allah'ın Firavun ailesinden sizi kurtardığı, onların kötülüklerinden selamette kıldığı ve azabın en şiddetlisini size tattırdıkları zaman ki nimetini hatırlayın. Hani, Firavun'un mülkünü ele geçirecek kimseler doğmasın diye erkek çocuklarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı küçük düşürmek ve zelil kılmak için hayatta bırakıyordu. Onların bu yaptıkları, sabretmeniz sizin için büyük bir imtihandır. Yüce Allah bu musibete sabretmenizden dolayı, Firavun ailesinin kötülüğünden sizi kurtararak mükâfatlandırdı".

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم