البحث

عبارات مقترحة:

المقدم

كلمة (المقدِّم) في اللغة اسم فاعل من التقديم، وهو جعل الشيء...

الخلاق

كلمةُ (خَلَّاقٍ) في اللغة هي صيغةُ مبالغة من (الخَلْقِ)، وهو...

الحفيظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحفيظ) اسمٌ...

سورة يونس - الآية 49 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿قُلْ لَا أَمْلِكُ لِنَفْسِي ضَرًّا وَلَا نَفْعًا إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۗ لِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌ ۚ إِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ فَلَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً ۖ وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ﴾

التفسير

-Ey Peygamber!- Onlara de ki: Ben, Allah'ın dilemesi dışında kendi nefsimden bir zararı savmaya veya kendi nefsime bir fayda vermeye sahip değilken nasıl olur da bir başkasından bir zararı savabilir yahut ona bir fayda verebilirim? Ve ben, bunların gaybını nasıl bilebilirim? Ümmetlerden, Allah'ın kendilerini helak etmek ile tehdit ettiği her ümmetin helak edilmeleri için kendilerine belirlenmiş olan bir zaman vardır. Bunun ne zaman olacağını sadece Allah bilir. Onların helak edilecekleri o vakit (ecel) geldiğinde ise artık o (helak) ne bir saat geri kalır, ne de ileri gider.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم