البحث

عبارات مقترحة:

البصير

(البصير): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على إثباتِ صفة...

القريب

كلمة (قريب) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فاعل) من القرب، وهو خلاف...

سورة المجادلة - الآية 4 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَتَمَاسَّا ۖ فَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَإِطْعَامُ سِتِّينَ مِسْكِينًا ۚ ذَٰلِكَ لِتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ۚ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ ۗ وَلِلْكَافِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٌ﴾

التفسير

Kim özgürlüğüne kavuşturacağı bir köle bulamazsa zıhar yaptığı eşiyle temas etmeden önce o kimsenin iki ay arka arkaya oruç tutması gerekir. Kim de iki ay arka arkaya oruç tutamazsa, o kimsenin altmış yoksulu doyurması gerekir. Bu hüküm; sizin, Allah'ın bunu emrettiğine iman etmeniz ve O'nun emrini yerine getirmeniz içindir. İşte zikri geçen bu hükümler; Allah'ın, kulları için koymuş olduğu sınırlardır. Sakın o sınırları aşmayın. Allah'ın koymuş olduğu hükümlerini ve sınırlarını inkâr edenler için elem verici bir azap vardır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم