البحث

عبارات مقترحة:

المهيمن

كلمة (المهيمن) في اللغة اسم فاعل، واختلف في الفعل الذي اشتقَّ...

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

سورة الفتح - الآية 16 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿قُلْ لِلْمُخَلَّفِينَ مِنَ الْأَعْرَابِ سَتُدْعَوْنَ إِلَىٰ قَوْمٍ أُولِي بَأْسٍ شَدِيدٍ تُقَاتِلُونَهُمْ أَوْ يُسْلِمُونَ ۖ فَإِنْ تُطِيعُوا يُؤْتِكُمُ اللَّهُ أَجْرًا حَسَنًا ۖ وَإِنْ تَتَوَلَّوْا كَمَا تَوَلَّيْتُمْ مِنْ قَبْلُ يُعَذِّبْكُمْ عَذَابًا أَلِيمًا﴾

التفسير

-Ey Peygamber!- Bedevilerden seninle beraber Mekke'ye sefer etmekten geri kalanları imtihan ederek onlara de ki: "Çok güçlü bir kavme karşı savaşmak için çağrılacaksınız. Ya onlarla Allah yolunda savaşacaksınız ya da onlar savaşmadan İslam'a girip Müslüman olacaklar. Eğer sizi davet ettiği şey olan savaş hususunda Allah'a itaat ederseniz; Allah size güzel bir mükâfat verir ki, o da Cennet'tir. Eğer daha önce Mekke'ye onunla (peygamberle) birlikte sefer etmek hususunda yüz çevirip geri döndüğünüz gibi dönerseniz; o zaman Allah sizi, acı verici bir azapla azaplandırır."

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم