البحث

عبارات مقترحة:

المبين

كلمة (المُبِين) في اللغة اسمُ فاعل من الفعل (أبان)، ومعناه:...

القدوس

كلمة (قُدُّوس) في اللغة صيغة مبالغة من القداسة، ومعناها في...

الصمد

كلمة (الصمد) في اللغة صفة من الفعل (صَمَدَ يصمُدُ) والمصدر منها:...

سورة فصّلت - الآية 47 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿۞ إِلَيْهِ يُرَدُّ عِلْمُ السَّاعَةِ ۚ وَمَا تَخْرُجُ مِنْ ثَمَرَاتٍ مِنْ أَكْمَامِهَا وَمَا تَحْمِلُ مِنْ أُنْثَىٰ وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلْمِهِ ۚ وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ أَيْنَ شُرَكَائِي قَالُوا آذَنَّاكَ مَا مِنَّا مِنْ شَهِيدٍ﴾

التفسير

Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi yalnız bir olan Allah'a havale edilir. Yalnız O, ne zaman kopacağını bilir. O'ndan başka hiçbir kimse bilemez. O'nun bilgisi dışında meyveler kabuklarından ve tomurcuklarından yarılıp çıkamaz. O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi hamile kalamaz ve doğuramaz ve onlardan hiçbir şey O'nu geçip kendisinden kurtulamazlar. Yüce Allah, kendisine ibadet ile beraber aynı zamanda putlara da tapan müşrikleri azarlayarak onlara şöyle seslenir: "Benim ortaklarım olduklarını iddia ettiğiniz ortaklarım nerede?" Müşrikler de ona şöyle derler: "Buna dair şimdi senin önünde itiraf ediyoruz ki, sana ait şüphesiz bir ortağın olmadığına şahitlik ederiz.''

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم