البحث

عبارات مقترحة:

الوكيل

كلمة (الوكيل) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (مفعول) أي:...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

المؤمن

كلمة (المؤمن) في اللغة اسم فاعل من الفعل (آمَنَ) الذي بمعنى...

سورة غافر - الآية 18 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ ۚ مَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ حَمِيمٍ وَلَا شَفِيعٍ يُطَاعُ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Kıyamet günü ile onları korkut. O kıyamet günü yaklaşmış ve gelecektir. Her gelecek olan şey yakındır. O günün şiddetli korkusundan kalpler, o kimselerin boğazlarına kadar yükselir. Rahman'ın izin verdikleri hariç, onlardan hiçbiri konuşamaz ve konuşmadan sessizce beklerler. Kendi nefislerine şirk ve günah ile zulmedenler için o gün bir dost ya da yakın yoktur. Eğer ona şefaat edecek olduğu farz edilse, sözü dinlenecek bir şefaatçisi de yoktur.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم