البحث

عبارات مقترحة:

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

الشهيد

كلمة (شهيد) في اللغة صفة على وزن فعيل، وهى بمعنى (فاعل) أي: شاهد،...

سورة الزمر - الآية 38 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ ۚ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ ۖ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Bu müşriklere, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorarsa onlar da "Allah yarattı." diye cevap verirler. İlahlarının acziyetini ortaya çıkarmak için onlara de ki: "Yüce Allah'ın dışında ibadet ettiğiniz bu putlardan bana haber verin bakalım. Eğer Yüce Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun zararını ortadan kaldırmaya sahip midir? Ya da Rabbim, katından bana bir rahmet bahşetse; O'nun bu rahmetine mani olmaya güç yetirebilirler mi?" Onlara de ki: "Yüce Allah, tek başına bana yeter. Ben bütün işlerimde O'na itimat ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na itimat etsinler."

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم