البحث

عبارات مقترحة:

الوكيل

كلمة (الوكيل) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (مفعول) أي:...

الخالق

كلمة (خالق) في اللغة هي اسمُ فاعلٍ من (الخَلْقِ)، وهو يَرجِع إلى...

الحسيب

 (الحَسِيب) اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على أن اللهَ يكفي...

سورة فاطر - الآية 44 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَكَانُوا أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعْجِزَهُ مِنْ شَيْءٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَلَا فِي الْأَرْضِ ۚ إِنَّهُ كَانَ عَلِيمًا قَدِيرًا﴾

التفسير

Kureyş kabilesinden seni yalanlayanlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce (peygamberlerini) yalanlayan ümmetlerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Onların sonu, Allah'ın kendilerini helâk etmesiyle kötü son olmadı mı? Hâlbuki onlar, Kureyş'ten daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde hiçbir şey Allah'ı aciz bırakamaz. Şüphesiz O, yalanlayan kimselerin yaptıklarını hakkıyla bilendir. Onların amellerinden hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Dilediği zaman onları helâk etmeye kâdirdir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم