البحث

عبارات مقترحة:

العظيم

كلمة (عظيم) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وتعني اتصاف الشيء...

البر

البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...

الحفي

كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...

سورة فاطر - الآية 18 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ۚ وَإِنْ تَدْعُ مُثْقَلَةٌ إِلَىٰ حِمْلِهَا لَا يُحْمَلْ مِنْهُ شَيْءٌ وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَىٰ ۗ إِنَّمَا تُنْذِرُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ ۚ وَمَنْ تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفْسِهِ ۚ وَإِلَى اللَّهِ الْمَصِيرُ﴾

التفسير

Hiçbir günahkâr nefis bir başka günahkâr nefsin günahını yüklenmez. Bilâkis her nefis, kendi günahını yüklenir. Günah yükü kendisine ağır gelen kimse onu taşımak için başkasını çağırsa ve bu çağırdığı kimse akrabası da olsa onun yükünden bir şey yüklenmez. Ey Peygamber! Sen, Rabbinin azabı ile ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı en kâmil şekilde (ve dosdoğru kılanları) korkutursun. Kim günâh kirinden arınırsa -ki bu günahların en büyüğü şirktir- kendisi için arınmış olur. Çünkü bunun (temizlenmenin) faydası (temizlenen) kişinin kendisine döner. Allah, bu kimsenin taatine muhtaç değildir. Hesap ve karşılık için kıyamet günü dönüş de Allah'adır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم