البحث

عبارات مقترحة:

القيوم

كلمةُ (القَيُّوم) في اللغة صيغةُ مبالغة من القِيام، على وزنِ...

البارئ

(البارئ): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على صفة (البَرْءِ)، وهو...

سورة العنكبوت - الآية 38 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَعَادًا وَثَمُودَ وَقَدْ تَبَيَّنَ لَكُمْ مِنْ مَسَاكِنِهِمْ ۖ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيلِ وَكَانُوا مُسْتَبْصِرِينَ﴾

التفسير

Aynı şekilde Âd'ı, Hûd'un kavmini ve Salih'in kavmi Semûd'u da helâk ettik. -Ey Mekke ahalisi!- Hicr'de, Şihr'de ve Hadramevt’te onların helâk olduklarını size gösteren meskenleri apaçık belli olmuştur. Bomboş evleri bunun bir şahididir. Şeytan onlara işledikleri küfür ve diğer günahları güzel göstererek onları dosdoğru yoldan çıkardı. Onlar, peygamberlerinin onlara öğrettikleriyle hak olanı ve sapıklığı, rüştü ve azgınlığı bilen kimselerdi. Fakat onlar, hidayete uymak yerine arzularına uymayı tercih ettiler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم