البحث

عبارات مقترحة:

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

القاهر

كلمة (القاهر) في اللغة اسم فاعل من القهر، ومعناه الإجبار،...

سورة القصص - الآية 82 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَأَصْبَحَ الَّذِينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْأَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَأَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ ۖ لَوْلَا أَنْ مَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَا ۖ وَيْكَأَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ﴾

التفسير

Yerin dibine batırılmadan önce sahip olduğu mal ve zenginliği temenni edenler, yakınarak ibret almış bir halde şöyle demeye başladılar: “Allah Teâlâ'nın, kullarından dilediği kimsenin rızkını genişlettiğini ve dilediği kimseninkini de daralttığını öğrenmedik mi? Allah’ın bizim üzerimize minneti/ihsanı olmasaydı dediklerimizden ötürü bizi cezalandırmaz mıydı? Karun’u yerin dibine batırdığı gibi, kesinlikle bizi de yerin dibine batırırdı. Şüphesiz o kâfirler, ne dünyada ne de ahirette kurtuluşa eremezler. Bilâkis onların akıbetleri ve sonları (dünya ve ahirette) hüsrana uğramaktır.''

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم