البحث

عبارات مقترحة:

البصير

(البصير): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على إثباتِ صفة...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

المؤمن

كلمة (المؤمن) في اللغة اسم فاعل من الفعل (آمَنَ) الذي بمعنى...

سورة الفرقان - الآية 20 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ ۗ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ ۗ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا﴾

التفسير

Ey Rasûl! Senden önceki bütün peygamberleri de ancak bir beşer (insan) olarak gönderdik. Onlar da yemek yerler ve çarşılarda dolaşırlardı. Bunu yapan ilk rasûl sen değilsin. Ey insanlar! Sizin bazınızı bazınıza zenginlik, fakirlik, sağlık ve hastalık vesilesiyle imtihan sebebi kıldık. (Bakalım) Siz, imtihan olunduğunuz şeylere sabredecek misiniz? (Eğer sabrederseniz) Allah, sizleri sabrınıza karşılık mükâfatlandıracaktır. Fakat Rabbin, sabredenle sabretmeyeni ve kendisine itaat edenle isyan edeni hakkıyla görendir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم