البحث

عبارات مقترحة:

المؤخر

كلمة (المؤخِّر) في اللغة اسم فاعل من التأخير، وهو نقيض التقديم،...

الحكم

كلمة (الحَكَم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعَل) كـ (بَطَل) وهي من...

الطيب

كلمة الطيب في اللغة صيغة مبالغة من الطيب الذي هو عكس الخبث، واسم...

سورة الحج - الآية 40 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَنْ يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ ۗ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا ۗ وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ﴾

التفسير

Kâfirlerin zulümle diyarlarından çıkardığı kimselerin bir suçu yoktu. Zulme uğrayanlar şöyle demişlerdi: "Bizim Rabbimiz Allah'tır. Ondan başka Rabbimiz yoktur." Yüce Allah peygamber ve Mü'minlere düşmanlarına karşı savaşmayı meşru kılmamış olsaydı; o kâfirler ibadet edilen yerlere saldırırlar, ruhbanların manastırlarını, Hristiyanların kiliselerini, Yahudilerin ibadethanelerini ve Müslümanların namaz kılmak için hazırlayıp içinde Yüce Allah'ı çokça andıkları mescidleri yerle bir ederlerdi. Şüphesiz Yüce Allah, dinine ve peygamberine yardım edenleri muzaffer kılar. Muhakkak ki Yüce Allah dinine yardım edenlere yardım etmeye kadirdir. Kimsenin kendisine galip gelemediği Azîz olandır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم