البحث

عبارات مقترحة:

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

العليم

كلمة (عليم) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (عَلِمَ يَعلَمُ) والعلم...

الحفي

كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...

سورة الحج - الآية 18 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ ۖ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ ۗ وَمَنْ يُهِنِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاءُ ۩﴾

التفسير

-Ey Rasûl- Bilmezmisin ki, gökyüzünde bulunan melekler, yeryüzündeki insanlardan ve cinlerden Mü'min olanlar itaat ederek Yüce Allah'a secde ederler. Güneş, Ay, gökteki yıldızlar, dağlar, ağaçlar ve yeryüzünde yaşayan hayvanlar da itaat ederek secde ederler. İnsanların bir çoğu itaat ederek secde eder. Bir çoğu da Yüce Allah'a secde etmekten imtina eder. Onlar küfürlerinden dolayı Allah'ın azabını hak etmişlerdir. Yüce Allah, kimin hakkında küfründen dolayı zillet ve alçaklığa hükmetti ise kimse onu değerli kılamaz. Yüce Allah dilediğini yapar. Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'yı kimse bir şey yapmaya zorlayamaz.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم