البحث

عبارات مقترحة:

الباطن

هو اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على صفة (الباطنيَّةِ)؛ أي إنه...

الرزاق

كلمة (الرزاق) في اللغة صيغة مبالغة من الرزق على وزن (فعّال)، تدل...

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

سورة إبراهيم - الآية 44 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَأَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيهِمُ الْعَذَابُ فَيَقُولُ الَّذِينَ ظَلَمُوا رَبَّنَا أَخِّرْنَا إِلَىٰ أَجَلٍ قَرِيبٍ نُجِبْ دَعْوَتَكَ وَنَتَّبِعِ الرُّسُلَ ۗ أَوَلَمْ تَكُونُوا أَقْسَمْتُمْ مِنْ قَبْلُ مَا لَكُمْ مِنْ زَوَالٍ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Ümmetini kıyamet günü gelecek olan Allah'ın azabı ile korkut. Kendi nefislerine Allah'a şirk koşarak ve küfrederek zulüm edenler, o gün şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bize mühlet ver, azabımızı geçiktir, kısa bir süre için bizi dünyaya tekrardan döndür sana iman edelim. Bize gönderdiğin rasûllerine tabi olalım, derler. Onlar azarlanacak ve kendilerine şöyle denilecektir: Öldükten sonra dirilmeyi inkâr ederek, dünya hayatından ahirete intikal etmeyeceğiz diye dünyada iken yemin edenler siz değilmiydiniz?

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم