البحث

عبارات مقترحة:

الحفي

كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...

الجميل

كلمة (الجميل) في اللغة صفة على وزن (فعيل) من الجمال وهو الحُسن،...

سورة الرعد - الآية 36 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَالَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَفْرَحُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ ۖ وَمِنَ الْأَحْزَابِ مَنْ يُنْكِرُ بَعْضَهُ ۚ قُلْ إِنَّمَا أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ وَلَا أُشْرِكَ بِهِ ۚ إِلَيْهِ أَدْعُو وَإِلَيْهِ مَآبِ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Yahudilerden kendilerine Tevrat verdiğimiz ve Hristiyanlardan kendilerine İncil verdiğimiz bazı kimseler kendilerine indirilenin bir kısmına muvafakat ettiği için sana indirilene sevinirler. Bazı Yahudi ve Hristiyan gruplar hevalarına uymadığı ya da onları tahrif ve değiştirmekle nitelediği için sana indirilenin bazısını inkâr ederler. -Ey Rasûl!- Onlara de ki: Şüphesiz ki Allah bana yalnızca O'na ibadet etmemi emretti. O'na hiçbir şeyi şirk koşmam. Yalnızca O'na dua ederim, O'ndan başkasına yalvarmam. Benim dönüşüm yalnızca O'nadır. Tevrat ve İncil'de bunlarla gelmiştir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم