البحث

عبارات مقترحة:

المحيط

كلمة (المحيط) في اللغة اسم فاعل من الفعل أحاطَ ومضارعه يُحيط،...

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

سورة يوسف - الآية 38 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَاتَّبَعْتُ مِلَّةَ آبَائِي إِبْرَاهِيمَ وَإِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ ۚ مَا كَانَ لَنَا أَنْ نُشْرِكَ بِاللَّهِ مِنْ شَيْءٍ ۚ ذَٰلِكَ مِنْ فَضْلِ اللَّهِ عَلَيْنَا وَعَلَى النَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ﴾

التفسير

Ben, Atalarımın dinine tâbi oldum. Bu, İbrahim, İshak ve Ya'kub'un dini olan Tevhid (Allah'ı birleme) dinidir. Allah Teâlâ'ya herhangi bir şeyi ortak koşmamız bize yaraşmaz. O; birliğinde (vahdaniyetinde) tektir. Benim ve atalarımın üzerinde olduğumuz tevhid ve iman, Allah'ın bize olan lütfundandır. Ve Allah Teâlâ bizi buna muvaffak kılmıştır. Peygamberlerini, tevhid ve iman ile göndermiş olması da bütün insanlara olan lütfundandır. Fakat insanların çoğu Allah'ın nimetlerine karşı şükretmezler, aksine kafir olurlar.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم