البحث

عبارات مقترحة:

الواحد

كلمة (الواحد) في اللغة لها معنيان، أحدهما: أول العدد، والثاني:...

الحسيب

 (الحَسِيب) اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على أن اللهَ يكفي...

المقيت

كلمة (المُقيت) في اللغة اسم فاعل من الفعل (أقاتَ) ومضارعه...

سورة يوسف - الآية 21 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَقَالَ الَّذِي اشْتَرَاهُ مِنْ مِصْرَ لِامْرَأَتِهِ أَكْرِمِي مَثْوَاهُ عَسَىٰ أَنْ يَنْفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا ۚ وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْأَرْضِ وَلِنُعَلِّمَهُ مِنْ تَأْوِيلِ الْأَحَادِيثِ ۚ وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَىٰ أَمْرِهِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ﴾

التفسير

Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: "Ona bizim yanımızda değer ver, güzel bak ve ikramda bulun! Umulur ki ihtiyacımız olan şeylerde bize faydası olur veya onu evlât ediniriz." İşte böylece Yusuf'u öldürülmekten kurtardığımız gibi kuyudan da kurtardık. Aziz'in kalbini onun için yumuşak kıldık. Kendisine rüyaların tevilini öğretmemiz için onu Mısır'a yerleştirdik. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. O'nun emri gerçekleşir. O'nu hiç kimse hiçbir şeye zorlayamaz. Fakat insanların çoğu -ki onlar kâfirlerdir- bunu bilmezler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم