البحث

عبارات مقترحة:

الشاكر

كلمة (شاكر) في اللغة اسم فاعل من الشُّكر، وهو الثناء، ويأتي...

الغني

كلمة (غَنِيّ) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (غَنِيَ...

الولي

كلمة (الولي) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (وَلِيَ)،...

سورة هود - الآية 48 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿قِيلَ يَا نُوحُ اهْبِطْ بِسَلَامٍ مِنَّا وَبَرَكَاتٍ عَلَيْكَ وَعَلَىٰ أُمَمٍ مِمَّنْ مَعَكَ ۚ وَأُمَمٌ سَنُمَتِّعُهُمْ ثُمَّ يَمَسُّهُمْ مِنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ﴾

التفسير

Allah Teâlâ, Nuh -aleyhisselam-'a şöyle buyurdu: Ey Nuh! Gemiden yeryüzüne selametle ve güven içerisinde, Allah tarafından sana verilen bol nimetler ile in. Zira bu nimetler gemide seninle birlikte olan iman edenler ve onların ardından gelen zürriyetleri içindir. Bu kimselerin zürriyetlerinden kâfir topluluklar da çıkacaktır. Onları, dünya hayatında faydalandırıp kendileri ile yaşayacakları şeyleri onlara vereceğiz. Sonra da bizden ahirette elem verici bir azap onlara erişecektir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم