البحث

عبارات مقترحة:

الآخر

(الآخِر) كلمة تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...

الشكور

كلمة (شكور) في اللغة صيغة مبالغة من الشُّكر، وهو الثناء، ويأتي...

سورة التوبة - الآية 47 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿لَوْ خَرَجُوا فِيكُمْ مَا زَادُوكُمْ إِلَّا خَبَالًا وَلَأَوْضَعُوا خِلَالَكُمْ يَبْغُونَكُمُ الْفِتْنَةَ وَفِيكُمْ سَمَّاعُونَ لَهُمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ﴾

التفسير

Bu münafıkların sizinle beraber cihada çıkmamaları, çıkmalarından daha hayırlıdır. Eğer sizinle beraber çıkmış olsalardı, size zelillik, bozgunculuk ve şüphe atmaktan başka bir şey katmazlardı. Yine sizi bölmek için saflarınızda laf taşımayı yaymak için çabalarlardı. -Ey Müminler!- Sizin içinizden onların yalan olarak yaydıkları şeylere kulak verip bunları kabul edip yayacak kimseler vardı. Böylece içinizde ayrılık meydana gelirdi. Allah Teâlâ, münafıklardan zalim olan kimselerin, Mü'minlerin arasında hileleri, şüpheleri yayan kimseler olduklarını bilendir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم