البحث

عبارات مقترحة:

الباسط

كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...

البارئ

(البارئ): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على صفة (البَرْءِ)، وهو...

الكبير

كلمة (كبير) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل، وهي من الكِبَر الذي...

سورة الأعراف - الآية 179 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا ۚ أُولَٰئِكَ كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ﴾

التفسير

Onların, Cehennem ehlinin ameli ile amel edeceklerini bildiğimiz için Cehennem için pek çok cin ve insan yarattık. Onların kalpleri vardır, fakat onlarla kendilerine faydalı olanı ve zararlı olanı anlamazlar. Onların gözleri vardır, fakat onlarla kendi nefislerinde ve Yüce Allah'ın yarattıklarındaki ayetlerini görüp onlardan ibret almazlar. Onların kulakları da vardır, onlarla Yüce Allah'ın ayetlerini duyup düşünmezler. İşte bu sıfatlarla nitelenenler akıllarını kaybetmeleri bakımından tıpkı hayvanlar gibidirler. Bilâkis hayvanlardan daha çok sapıktırlar. İşte Allah'a ve ahiret gününe iman etmekten asıl gafiller onlardır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم