البحث

عبارات مقترحة:

الحق

كلمة (الحَقِّ) في اللغة تعني: الشيءَ الموجود حقيقةً.و(الحَقُّ)...

المجيب

كلمة (المجيب) في اللغة اسم فاعل من الفعل (أجاب يُجيب) وهو مأخوذ من...

الباسط

كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...

سورة الأعراف - الآية 46 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَبَيْنَهُمَا حِجَابٌ ۚ وَعَلَى الْأَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلًّا بِسِيمَاهُمْ ۚ وَنَادَوْا أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ ۚ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ﴾

التفسير

Bu iki grup arasında; Cennet ve Cehennem ashabı arasında A'raf adı verilen yüksekçe bir sur vardır. Bu yüksek surların üzerinde iyilikleri ve kötülükleri eşit seviyede kalmış adamlar vardır. Bunlar Cennet ashabını yüzlerinin beyazlığı gibi alametlerinden tanırlar. Cehennem ashabını da yüzlerinin siyahlığı gibi alametlerinden tanırlar. Bu adamlar Cennet ahalisine seslenip onlara ikram olarak şöyle derler: “Sizlere selam olsun!” O vakit Cennet ashabı, henüz Cennet'e girmemiştir. Onlar Allah’ın rahmetiyle Cennet'e girmeyi umut ederler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم