البحث

عبارات مقترحة:

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

المتين

كلمة (المتين) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل على وزن (فعيل) وهو...

المؤخر

كلمة (المؤخِّر) في اللغة اسم فاعل من التأخير، وهو نقيض التقديم،...

سورة المائدة - الآية 49 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ ۖ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُصِيبَهُمْ بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ ۗ وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Şu halde, Allah'ın sana indirdiği kitap ile hükmet. Hevâ ve heveslerine uymaktan kaynaklanan görüşlerine tabi olma. Allah'ın sana indirdiklerinin bazılarında seni saptırmalarından sakın. Çünkü bunun uğrunda hiçbir çaba harcamazlar. Eğer Allah'ın indirdiğiyle verilen hükümden yüz çevirip kabul etmezlerse; bilmiş ol ki, yüce Allah bazı günahlarından dolayı onları dünyevî bir ceza ile cezalandıracaktır. Bütün günahlarıyla da onları ahirette cezalandıracaktır. İnsanların çoğu Allah'ın itaatinden çıkmaktadırlar.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم