البحث

عبارات مقترحة:

الشافي

كلمة (الشافي) في اللغة اسم فاعل من الشفاء، وهو البرء من السقم،...

المقيت

كلمة (المُقيت) في اللغة اسم فاعل من الفعل (أقاتَ) ومضارعه...

الآخر

(الآخِر) كلمة تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...

سورة النساء - الآية 19 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا يَحِلُّ لَكُمْ أَنْ تَرِثُوا النِّسَاءَ كَرْهًا ۖ وَلَا تَعْضُلُوهُنَّ لِتَذْهَبُوا بِبَعْضِ مَا آتَيْتُمُوهُنَّ إِلَّا أَنْ يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ ۚ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ ۚ فَإِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسَىٰ أَنْ تَكْرَهُوا شَيْئًا وَيَجْعَلَ اللَّهُ فِيهِ خَيْرًا كَثِيرًا﴾

التفسير

Ey Allah'a iman eden ve Rasûlüne tabi olanlar! Babalarınızın mallarını miras olarak aldığınız gibi hanımlarını miras olarak almayınız. Onlarla evlenme tasarrufunda bulunmanız ya da dilediğinizle onları evlendirmeniz ve yahut da onların evlenmesine mani olmanız caiz değildir. Kendilerinden hoşlanmadığınız hanımlarınıza mehir olarak veya diğer vermiş olduğunuz şeylerin bazısından vazgeçmeleri için nikahınızda tutarak onlara zarar vermeniz caiz değildir. Ancak zina gibi apaçık bir suç işlerseler, onlara vermiş olduğunuzu geri alana kadar nikahınız altında tutmanız ve baskı yapmanız caizdir. Hanımlarınıza eziyet etmeden onlara ihsanda bulunarak güzel geçinin. Eğer dünyevî bir husustan dolayı onlardan hoşlanmaz iseniz onlara sabredin. Yüce Allah, hoşunuza gitmeyen hususlarda dünya ve ahiret hayatınız için pek çok hayır takdir etmiş olabilir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم