البحث

عبارات مقترحة:

الحق

كلمة (الحَقِّ) في اللغة تعني: الشيءَ الموجود حقيقةً.و(الحَقُّ)...

الفتاح

كلمة (الفتّاح) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعّال) من الفعل...

المقيت

كلمة (المُقيت) في اللغة اسم فاعل من الفعل (أقاتَ) ومضارعه...

سورة آل عمران - الآية 165 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿أَوَلَمَّا أَصَابَتْكُمْ مُصِيبَةٌ قَدْ أَصَبْتُمْ مِثْلَيْهَا قُلْتُمْ أَنَّىٰ هَٰذَا ۖ قُلْ هُوَ مِنْ عِنْدِ أَنْفُسِكُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ﴾

التفسير

-Ey Müminler!- Uhud'da hezimete uğradığınızda sizin başınıza musibet gelmişti. Bedir günü iki kat fazla öldürüp esir alarak düşmanınıza zarar vermiştiniz. Sizden bir kısmı öldürüldüğünde, dediniz ki: "Bizler müslümanlarız, Rasûlullah aramızda olduğu halde bu musibet bize nereden geldi?" -Ey Peygamber! De ki: "Sizin başınıza isabet edenler, tartıştığınız zaman ve Rasûlullah'ın (emrine) karşı gelmenizden dolayı geldi." Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter. Dilediğine yardım eder ve dilediğine de yardım etmez.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم