البحث

عبارات مقترحة:

الآخر

(الآخِر) كلمة تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

الحكم

كلمة (الحَكَم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعَل) كـ (بَطَل) وهي من...

سورة آل عمران - الآية 156 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ كَفَرُوا وَقَالُوا لِإِخْوَانِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا فِي الْأَرْضِ أَوْ كَانُوا غُزًّى لَوْ كَانُوا عِنْدَنَا مَا مَاتُوا وَمَا قُتِلُوا لِيَجْعَلَ اللَّهُ ذَٰلِكَ حَسْرَةً فِي قُلُوبِهِمْ ۗ وَاللَّهُ يُحْيِي وَيُمِيتُ ۗ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ﴾

التفسير

Ey Allah'a iman eden ve Rasûlüne tabi olanlar! Rızık talebi için yolculuğa çıkan ya da savaşa çıkan, orada ölen ya da öldürülen akrabaları hakkında: "Yolculuğa ve savaşmaya çıkmadan yanımızda kalsalardı, ölmez ya da öldürülmezlerdi" diyen münafık kâfirler gibi olmayın. Allah bu inancı, pişmanlıkları ve üzüntüleri daha da artsın diye kalplerine yerleştirdi. Allah dilemesiyle tek olarak yaşatan ve öldürendir. Oturmak onun kader olarak takdir ettiğine mani değildir, çıkmak da onun kaderini hızlandırmaz. Allah, yaptıklarınızı görmektedir. Amelleriniz O'na gizli kalmaz. Size amellerinizin karşılığınızı verecektir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم