البحث

عبارات مقترحة:

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

الحكيم

اسمُ (الحكيم) اسمٌ جليل من أسماء الله الحسنى، وكلمةُ (الحكيم) في...

المنان

المنّان في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعّال) من المَنّ وهو على...

سورة آل عمران - الآية 153 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿۞ إِذْ تُصْعِدُونَ وَلَا تَلْوُونَ عَلَىٰ أَحَدٍ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ فِي أُخْرَاكُمْ فَأَثَابَكُمْ غَمًّا بِغَمٍّ لِكَيْلَا تَحْزَنُوا عَلَىٰ مَا فَاتَكُمْ وَلَا مَا أَصَابَكُمْ ۗ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ﴾

التفسير

-Ey Müminler- Uhud günü Rasûlün emrine muhalefet ettiğiniz için size yenilgi isabet etiğinde savaş meydanından kaçarak uzaklaştığınız zamanı hatırla. Sizden hiçbiriniz diğerine bakmıyordu. Rasûlullah, müşrikler ve sizin aranızda arkanızdan şöyle seslenerek sizi çağırıyordu: Allah'ın kulları bana doğru gelin. Allah'ın kulları bana doğru gelin. Zaferi ve gamineti elde edemediğinizden dolayı Allah sizi darlık ve keder ile cezalandırdı. Peygamberin (Uhud Gazvesi'nde) öldüğü haberi aranızda yayıldığı için bunu darlık ve keder takip etti. Allah size bunu indirmiştir ki kaçırmış olduğunuz zafere ve ganimete, size isabet eden ölüm ve yaralanmaya üzülmeyin. Daha sonradan peygamberin ölmediğini anladınız ve artık darlık ve keder size kolay oldu. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Kalplerinizin durumlarından ve azalarınızın amellerinden hiçbir şey O'na gizli kalmaz.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم