البحث

عبارات مقترحة:

الرحمن

هذا تعريف باسم الله (الرحمن)، وفيه معناه في اللغة والاصطلاح،...

المجيد

كلمة (المجيد) في اللغة صيغة مبالغة من المجد، ومعناه لغةً: كرم...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

سورة آل عمران - الآية 152 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللَّهُ وَعْدَهُ إِذْ تَحُسُّونَهُمْ بِإِذْنِهِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الْأَمْرِ وَعَصَيْتُمْ مِنْ بَعْدِ مَا أَرَاكُمْ مَا تُحِبُّونَ ۚ مِنْكُمْ مَنْ يُرِيدُ الدُّنْيَا وَمِنْكُمْ مَنْ يُرِيدُ الْآخِرَةَ ۚ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ ۖ وَلَقَدْ عَفَا عَنْكُمْ ۗ وَاللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ﴾

التفسير

Andolsun ki Allah, Uhud günü düşmanlarınıza karşı size yardım ederek vaadini tuttu. Allah Teâlâ'nın izniyle onları şiddetli bir şekilde öldürüyordunuz. Hatta korktunuz ve Peygamber'in emrettiği şeyi yerine getirmeyip zaafa düştünüz. Yerinizde kalmak ya da ganimeti toplamak için yerinizi terk etmek hususunda ihtilafa düştünüz. Her hâlukârda yerinizde kalma hususunda Peygamber'in emrine karşı geldiniz. Bu durum, Allah'ın düşmanlarınıza karşı size arzuladığınız zaferi göstermesinden sonra gerçekleşti. Sizden dünya ganimetini isteyen de vardı ki, onlar yerlerini bırakan kimselerdir. Ve yine sizden ahiret sevabını isteyenler de vardı ki; onlar Rasûlün emrine itaat ederek yerlerinde kalanlardır. Sonra Allah sizi bundan uzaklaştırdı, sizi imtihan etmek için düşmanı musallat etti ki belaya karşı sabreden mümin ile ayağı kayan ve nefsi zayıf olan ortaya çıksın. Rasûlünün emrine muhalefet ederek işlediğiniz şeyden dolayı yine de Allah sizi affetti. Allah müminlere karşı büyük lütuf sahibidir. Öyle ki onları iman üzere hidayet etmiş, günahlarını bağışlamış ve musibetlerine karşılık mükâfatlandırmıştır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم